Danışmanlık ve terapi kavramları birbirlerinin yerine kullanılabilen kavramlardır. Benzer şekilde danışmanınızdan veya terapistinizden söz ederken aynı kişiyi kastediyorsunuzdur.

Danışanlar genellikle sezgisel olarak bir psikolojik danışmanlık desteği alma vakitlerinin geldiğini bilirler. Fakat vaktin az olması, erteleme alışkanlığı veya kendiliğinden geçeceğini düşünme gibi sebeplerden ötürü terapiye başvurmayı ötelerler.
Psikolojik danışmanlık hizmeti temel olarak iki sebepten alınabilir: Birincisi; yaşam kalitenizin düştüğünü ve mevcut başa çıkma becerilerinizle sorununuzu aşamadığınızı fark ettiğinizde, sıkıntılar kronikleşmeden psikolojik destek alabilirsiniz. İkincisi benliğinizi tüm yönleriyle tanımak ve geliştirmek, olası sorunlara karşı önleyici olmak adına psikolojik destek alabilirsiniz.

Psikolojik danışmanlıkta seanslar, özel bir program yapılmadığı sürece haftada bir kez, aynı gün ve saatte yapılır.

Toplam seans sayısı, danışmanın kuramsal yaklaşımına, başvuru sebebine, çalışma alanına göre değişir. Geleneksel psikolojik danışmanlık yaklaşımlarında aylar süren çalışmalar varken, post modern yaklaşımlarda tek seanslık terapi bile yapılabilmektedir. Danışman süreci, ilk görüşmede yaşam öyküsünü dinledikten sonra danışanla birlikte yapılandırır. 

Bireysel terapiler 50-60 dk sürerken, grup terapileri 90-120 dk sürebilir. Örneğin oyun terapisi 50 dk ise çift ve aile terapisi 90 dk çalışmayı gerektirebilir.

Seanslar süresince öz-farkındalığınız artıyor, güçlü ve zayıf yönlerinizi tanıyorsanız, eksik hissettiğiniz yanlarınızla ilgili kendinize karşı öz-şefkat geliştirmeye başlamışsanız, kendinize ve çevrenize yönelik yabancılaşma hissinizde azalma varsa, özellikle terapiye başvuru sebebinizle ilgili problem çözme beceriniz artmışsa bu süreçten fayda sağlıyorsunuz demektir.

Danışanın yeterli psikolojik iyi oluşu sağlandığında, başa çıkma becerileri geliştiğinde, başvuru sebebiyle ilgili yakınmaları ortadan kalktığında süreç sonlandırılır.